1 Temmuz 2016 Cuma

Çocukların Saldırgan Olmasındaki Başlıca Problemler Nelerdir?

Sevgili ziyaretçilerimiz, problemlerin üzerine gitme, bir işi başarma, bu durumda bu tarz saldırganlık olumlu bir davranış olarak görülmektedir. Fakat gereksinmelerin çevre tarafından engellenmesi, enerjinin ve saldırgan duyguların birikmesine, bu da kızgınlık, kin, nefret, etrafa zarar vermeden hoşlanma, sadist duyguların ortaya çıkmasına neden olur. 

Saldırganlığa Neden Olan Anne Tutumları Nelerdir?


* Boşanmış oldukları eşlerine karşı kızgınlıklarını üstesinden gelememiş olmaları,

* Erkek çocuklarını babalarının bir modeli olarak görme, çocuklarının kötü davranışlarını babalarından, iyi davranışları kendilerinden aldıklarını düşünme,

* Annenin eğitimindeki tutarsızlık,

* Çocuğu ihmal etme ya da ihmal ettiği duygusunu yaşadıktan sonra şımartma,

* Erkek çocuğu boşanmış olduğu eşinin yerine koyma.

Çocuğun ilk zamanlardaki öfkeleri saldırgan bir şekle girmeyip, bağırmak, tepinmek şeklinde belirir. Sonraları daha hırçın ve zararlı bir şekil alabilir. Düşünsel biçimdeki öfke ise çocukta en son görülmeye başlar.

Çocuklar bir şeye kızdıklarında, ana babaları gibi kızgınlıklarını dışa vururlar. Eğer anne babaları kızdıklarında, birbirlerinin sağı solu dağıtmak gibi öfke nöbetlerine göz yumuyorlarsa, çocukların da aynı davranışları sergilemeleri doğaldır.

Saldırgan Çocuğun Özellikleri Nelerdir?


1- Ruhsal sorunları nedeniyle, yaşıtları ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kuramaz.

2- Aşırı geçimsizdir.

3- İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir.

4- Parlamaya hazırdır, kavgacıdır.

5- Durmadan kuralları çiğner; sık sık ceza görür.

6- Anne baba, öğretmen ve genellikle büyüklere karşı gelmeye eğilimlidir.

7- Olağan anlaşmazlıkları bilek gücüyle çözmeye çalışır.

8- Tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısızdır.

9- Öfkesini yenemez.

10- Hep kendini haklı çıkarma eğilimindedir.

11- Davranışından utansa bile yinelemekten kendini alıkoyamaz.

12- Cezalardan hiç etkilenmez veya bir süre etkilenmiş görünür.

13- Ruhsal sorunlarını davranışlarına aktarırlar. Evde, çevrede ve okulda durmadan sorun yaratır.

14- Erişkinlerle sürekli çatışma içindedir.

Erkek çocuklar daha saldırgandırlar. Anlaşmazlıklarını dövüşerek çözmeye eğilimlidirler. Kız çocuklar ise çoğunlukla ağız kavgasını tercih ederler.

Kişi saldırganlığı doğuştan getirir. Eğitim ile saldırganlığı yumuşatır ve olumlu yönlere aktarır.

Beden gücünün, kavgada değil, sporda kullanılması gerekir. İnsan içindeki saldırganlık eğilimini yüceltir. Beğenilme, başarı kazanma, yönetme, ortaya bir yapıt koyma, topluma yararlı olma gibi çabalar hep bu saldırgan gücün toplumsal olarak kabul edilmiş hale dönüşmesidir.

Çocuk, içinden gelen saldırganlığı önceleri olduğu gibi dışa vurur. İstekleri engellenen çocuk, daha bebekliğinde öfke tepkisi gösterir. Ağlar, tepinir, altını ıslatır, terler, soluğunu tutar, morarır, kusar. Yürümeye başladığında, atarak, vurarak, ısırarak, yere yatarak saldırganlığını boşaltır. Bazen de dışa vuramadığı düşmanca duyguları kendisine yöneltir, başını duvara vurur.

Çocuk, güven duygusu geliştikçe ve zihinsel olarak olgunlaştıkça beklemeyi ve tepkisini dizginlemeyi öğrenir. Gereksinimleri doyuruldukça sakinleşir. Çocuk, daha az tepkiyle de isteklerinin karşılanabildiğini öğrenir. Başkaldırma yerine, uysal davranmanın, kendi yararına sonuçlandığını görür. Kendisine sevgiyle yaklaşıldıkça, bu sevgiyi sürdürmek amacıyla, kendi kendini kısıtlamaya başlar. Bir yandan da saldırganlığını oyuna aktarır; bastırmak zorunda kaldığı dürtülerine boşalım alanı sağlar. Anne baba tutumlarıyla birlikte saldırganlığa neden olan başka faktörler de vardır. 

Saldırganlığa Neden Olan diğer Faktörler

1. Çocuğun saldırganlığının kısıtlanması sonucunda çocukta gerginlik oluşması.

2. Çocuğun saldırganlıktan korkmayı öğrenmesi.

3. Kendini savunma amaçlı olsa bile saldırganlığının engellenmesi ve sonunda öfke birikimi olması.

4. Kendi öfkesinden korkma sonucunda çocuğun tamamen içe kapanması ya da aşırı ve kontrolsüz saldırıya geçmesi.

5. Çocuğun uygun yollarla saldırganlığını boşaltamaması, bunun sonucunda kendisine ve çevresine zarar vermesi.

Saldırganlığı Engellenen Çocukta Gözlenen Davranışlar


1. Kendi kendini ısırma.

2. Saçını yolma.

3. Başını duvara vurma.

4. Kendi canına kıymaya kalkma.

5. Çevreye zarar verme davranışları görülür.

Dıştan gelen baskılar oranında çocuğun tepkileri değişir. Dıştan gelen baskı ve kısıtlamalar ne denli büyük olursa, çocuğun tepkisi de o denli güçlü olur. Dayağın çok kullanıldığı evlerden saldırgan çocuklar çıkar. Kendini anne baba karşısında güçsüz bulan çocuk, tepkisini kendinden zayıf olan başkalarına yöneltir. Evde kardeşlerine, çevrede ve okulda arkadaşlarına saldırır.

Güvensiz çocuğun saldırganlığının altında güvensizlik yatmaktadır. Aileden iyi bir davranış görmediği ve çevreden de görmeyeceğini düşündüğü için ilk tepkisi saldırmak olur. Başkaları saldırmadan, ilk saldırıyı kendisi yapar. Kendi görmediği hoşgörüyü, başkasına gösteremez. Doyumsuzdur ve sevilmediğine inanır. Öz saygısı düşüktür. Temelde güçsüz olan çocuk kabadayılık gösterileriyle kendini güçlü olduğuna inandırmaya çalışmaktadır. Kuralları çiğnemek, vurmak, kırmak, büyüklere karşı gelmek, onda geçici bir güçlülük duygusu yaratır. Kendinden küçüklere karşı acımasız, kendinden güçlüler karşısında kuşkulu, sinmiş ve eziktir.

Saldırgan çocuklar aynı zamanda dürtülerini dizginlemeyi öğrenmemişlerdir. Anne baba tutumu çok sert ve hoşgörüsüzdür. Çocuk anne babaya karşı biriken öfkesini ev dışında açığa vurur. Evdeki eğitim çok tutarsızsa çocuk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğrenmekte güçlük çeker. Bu nedenle toplumsal kuralları benimseyip kurallara uygun davranamaz.
Gevşek disiplinle yetişmiş bir çocuk da saldırgan olabilir. Kendisine sınır konmadığı için, kurallara uymak yerine, herkesin kendisine uymasını bekler. Dürtülerini kontrol etmeyi öğrenemez ve içindeki saldırganlığı dürtüsel olarak içinden geldiği gibi ortaya koyar.

Saldırgan çocuğun aile ve çevrede sevgi yetersizliğiyle birlikte katı cezalar ve sürekli anlayışsızlık da eklenince suça itilme olasılığı artar. Aile ortamının sağlıksız oluşu, daha çok küçük yaştan, çocuğun saldırgan tutumu benimsemesine yol açar.

Saldırgan çocuk; sevilmek, benimsenmek gereksinimlerinin karşılanmadığını görerek umudunu yitirir ama bu istek ve gereksinimler bilinç dışında etkisini sürdürür. Çocuk kendisindeki bir kusur ve eksiklik nedeniyle, itildiği ve sevilmediği sonucuna varır. Yani çocukta suçluluk duygusu gelişir. Olumsuz davranışlarını, aileyi sınamak için kullanır. Daha çok tepki gördükçe, sevilmediği duygusu iyice pekişir. Cezalandırıldıkça bu suçluluk duygusu, bir süre için yatışır. Artık suçunu ödemiştir ve yeni bir saldırgan davranışa hazırdır ve en kısa sürede bunu gösterir.

Anne baba tutumları saldırganlığı etkilese bile çocuktan kaynaklanan saldırganlık nedenleri de vardır. Örneğin; beyin örselenmeleri. Bu çocuklar çoğunlukla dürtüsel olarak saldırganlık gösterirler.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder