2 Temmuz 2016 Cumartesi

Çocuğun Oyununa Gelmeyin

Sevgili ziyaretçilerimiz, son araştırmalar bebeğin daha anne rahminde iken öğrenmeye başladığını göstermektedir. Bebeği yatak odalarına alan anne babalar onun daha bir şeyden anlamayan küçük bir canlı olduğunu düşünür; böyle düşündükleri için bebeğin oyununa geldiklerini anlayamazlar. Bu sebepledir ki, karnı tok, altı kuru, fiziksel bir rahatsızlığı da olmadığı halde bebeğin ağlamasına bir anlam veremezler.

Aşırı sevgi ve koruma içgüdüsüyle kucaktan indirilmeyen, ayakta sallayarak uyutulan bir bebek uyandığında kendisini yalnız hisseder. Başta anne olmak üzere yakınlık gösterenleri yanına çağırmak ve kendisiyle meşgul etmek için ağlar. Birkaç denemeden sonra ağladığında annesinin koşarak yanına geldiğini, ağlamanın sebebini bulmaya çalıştığını, beşiğini salladığını, kucağına aldığını, severek sakinleştirmeye çalıştığını fark eder. Bundan sonra annenin işi zorlaşır. Geceleri bebeğin ağlama sesiyle uyanır, dakikalarca onu sakinleştirmeye ve yeniden uyutmaya çalışır. Bazen uyku sersemi ve yorgunluktan sabrı tükenir, bebeğe “uyu artık” diye bağırır ama işe yaramaz.

Bebeği yataklarına alan anne babaların işi daha da zordur. Annenin ten kokusuna alışan bebek tek başına uyuyamaz. Anneye bağımlı hale gelir. Uykusu ağır olan anne veya baba zaten farkında olmadan bebeğin üzerine döner; bebek ezilebilir, havasız kalarak ölebilir. Bağımsız kişilik ve cinsel sağlık açısından çocukların odası 2 yaşından sonra mutlaka ayrılmalıdır. Anne baba ile aynı odayı ve yatağı paylaşan çocuklarda anneye bağımlılık, babayı anneden kıskanma (odüps kompleksi), anne babanın özel hallerine göz ucuyla ve kulakla şahit olma gibi mahremiyete ve ruh sağlığına aykırı durumlar gelişebilir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder