25 Nisan 2016 Pazartesi

Bebeğiniz Yeni Bir Dünya Keşfediyor

Sevgili ziyaretçilerimiz, bebeğinizin doğumundan itibaren ilk aylar geçtikçe, bebekler etraflarındaki nesneleri gitgide daha fazla incelemeye başlarlar; her şeyi dinler, kavrar; tadar ve koklarlar.

Bebeğinizin duyusal eğitimi doğum sonrası onu ilk defa kucağınıza aldığınızda başlar

Bebeğinizin duyusal eğitimi doğum sonrası onu ilk defa kucağınıza alıp göğsünüze bastırdığınız andan itibaren başlar. Duyularıyla edindiği tecrübe, sizin rahatlatıcı ten kokunuzu hissettiğinde; etrafındaki ışık, ses ve kokuları algıladığında; hassas tenine değen kıyafetleri ve ağzına aldığı ilk ek gıdasını tattığında artarak devam eder.



Bebekler ilk yıllarında çok iyi birer gözlemcidirler. Gördüğü her şeyin, bebek üzerinde etkisi vardır; beyin ve sinir sistemini uyarır, aynı zamanda bebeğin güvende ve emniyette hissetmesini sağlar.

Mükemmel Görüş

Bir yönüyle hepimiz evlerimizi bebeklerimize göre ayarlarız. Görsel olarak onları uyaran şeyleri seçer alırız. Bu, bebeklerin görme yeteneklerinin ve gözlem kabiliyetlerinin gelişmesine yardımcı olur.

İlk ayda bebeğinizin gözleri, 30 cm uzaktaki nesnelere odaklanabilir. Aynı zamanda gözleri zaman zaman kayar, hatta şaşı bakar. Bebekler, en çok insan yüzüne tepki gösterirler. Özellikle anne babalarının veya bakıcılarının yüzlerini ayırt ederler. Gölgeleri ya da soluk renkli nesneleri pek fazla fark edemezler. Keskin çizgiler ve kontrast renkler, özellikle siyah beyaz renkli nesneler, daha çok dikkatlerini çeker.

Yaklaşık üçüncü aydan itibaren bebekler daha uzaktaki nesnelere odaklanabilirler. İnsanların yüzlerine bilinçli bir şekilde bakarlar. Gözleri, hareketli objeleri takip eder. Artık tanıdık yüzleri ve uzaktaki nesneleri fark ederler. Gördükleri şeylere ulaşmaya çalışırlar. Yaklaşık yedi aylık olduklarında nesneleri bütün renkleriyle görebilirler. Uzaklık kavramı aşağı yukarı olgunlaşmıştır. Hareketli nesneleri gözleriyle kolayca izleyebilirler.

Bebeğinizin görsel algılamasını geliştirmek için yapabileceğiniz pek çok şey vardır. Onunla konuşun. Konuşurken doğrudan göz teması kurun ve nasıl tepki verdiğine dikkat edin. Etraftaki nesnelere beraberce bakın ve gördüğünüz şeyler üzerinde konuşun. Hareketli nesneler, yavaş yavaş döndükçe, sürekli değişen ilginç bir nesne görünümü sağlarlar. Evin içinde böyle birkaç nesne bulunsun. Yanından her geçişte döndürün. Böylece ilginç ve keyifli bir görünüm elde edersiniz.

Müziğin Bebekler Üzerindeki Etkisi

Müzik dinlemek, çok iyi bir duyu egzersidir. Bebeğinizi müzikle tanıştırmanın birçok farklı yolu vardır. Bazı anne babalar, bebek daha anne karnındayken ona müzik dinletirler. Henüz doğmamış bebeklerin, sesleri ve ritimleri su altındaymış gibi duyduğunu hissederler. İlk yıllarda duyulan müzikler, bebekler tarafından kesinlikle algılanarak kaydedilmektedir. Doğumdan itibaren bebeğinizle konuşun ve ona şarkı söyleyin. Melodiler ve ninniler önemlidir, insanların hayatında bebekliklerinden kalma köklü hatıralar bırakırlar. Odasında çaldığınız müziğin sesini, ritmini ve şarkılarda geçen kelimeleri, çocuğunuz büyüdükçe öğrenmeye başlar. Bunlar çocuğunuzun müzik eğitiminin temelini oluşturur.

Ayrıca müziğin, beynin örüntü ayırt etme ve matematikle ilgili bölümlerini doğrudan etkilediği kanıtlanmıştır. Dolayısıyla, müzik dinleyen çocuklar sadece sanatsal açıdan daha duyarlı olmakla kalmayıp beyin gelişimi açısından da avantajlı olurlar

Elden Ağıza

İlk beslenmeden itibaren bebeğinizin ağzı önemli bir keşif ve keyif kaynağıdır. Bebeğinizi sütten kesme, sadece ona çeşitli katı gıdalar sunmaktan çok daha yoğun bir süreçtir. Bebeğiniz yeni tatlar keşfederken, her yeni gıda onun ilgi ve heyecanını artırır. Büyüdükçe, eline geçirebildiği her şey doğruca ağzına gidecektir.



Dengeleme

Bebeğiniz siz farkında bile olmadan etrafındaki nesneleri tutabilir; ağırlıklarını, niteliklerini ve sıcaklıklarını keşfetmeye başlar. Ellerini, gözlerini, kulaklarını, ağzını ve burnunu, eline geçen her şeyi keşfetmede kullanır. Bir yaşına gelince çocuğunuzun daha da meraklı olduğunu fark edersiniz. Artık dikkatini çeken her şeye konsantre olur. Bitmez tükenmez bir sabırla gözlemler ve araştırır.

Bebeğinizin gelişimi süresince çevresel uyarılar ne çok fazla olmalı ne de tamamen kısıtlanmalıdır. Bebekler hissettiklerini bildirmede çok başarılıdırlar. Öte yandan, çok fazla uyarı, bebeğinizin strese girmesine ve uykuya dalmasına yol açar. Çok az uyarı da, canı sıkıldığı için yine uyumasına neden olur. İdeal olanı, bebeğin uyarılma derecesini dengede tutabilmektir.

Altı ay civarındaki bebekler ulaştıkları her şeyi dosdoğru ağızlarına götürürler.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder