22 Nisan 2016 Cuma

Çocukların Duyularını Kullanarak Çevresini Fark Etmesi

Sevgili ziyaretçilerimiz, anneannelerimiz, "çocuklar ne yaşarlarsa onu öğrenir" derler. Montessori felsefesi de aynı fikir üzerine kurulmuştur.

Bebeklerin doğdukları andan itibaren duyuları vasıtasıyla etraflarıyla nasıl iletişim kurduklarını önceki bölümlerde gördük. Çocukluğun ilerleyen dönemlerinde dikkatlerini etraftaki fiziksel dünyaya odaklaştırmaları için onları teşvik edebiliriz. Görme, duyma, tat alma, dokunma ve koklama duyularıyla etraflarındaki nesnelerin ayrıntılarını bütün incelikleriyle keşfetmelerini sağlayabiliriz. Çocukların duyularını, onların dikkatlerini günlük hayatın çeşitli yönlerine çekerek ya da farklı faaliyetler planlayarak geliştirebiliriz.



Montessori Eğitimine Göre Beyin Gücünü Arttırma

0-6 yaş dönemi, çocukların sinir sistemi gelişimi için kritik bir dönemdir. Bu dönemde çocuklara, duyularının farkına varmalarını sağlayacak egzersizler yaptırmak çok önemlidir. Bizler çocuklardan nesnelerin farklı yönlerini ayırt etmelerini isterken, onların duyularını da uyarmış oluruz. Sinyaller sinir sisteminden beyne iletilir ve geri gelir. Bu olay ne kadar sık yaşanır ve beyin, önemli uyarıları ne kadar çok algılarsa beyne giden sinirler de o kadar güçlenir. Hayatımızın ileri evrelerinde bilgileri sindirmeyi, bütünleştirmeyi ve uygulamayı ne kadar iyi öğrenebileceğimiz, beynimizin erken yaşlardan itibaren uygun bir şekilde uyarılıp uyarılmadığına bağlıdır.

  Keşfe Doğru Bir Seyahat

Basit yapbozlar yapmak, çocuğunuzun mekan ve uzam bilincini artıracaktır.


Çocuklara Basit Kokular Koklatarak Duyularını Geliştirin

Etrafındaki dünyayı duyularıyla keşfetmenin keyfine varması için onu teşvik edin.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder