8 Nisan 2016 Cuma

Anne babaların hazırlıksız yakalandığı soru: "Allah nerede?"

Çocuklar etrafı ve etrafta şekillenen olayları kavramaya başladıkları yaşlardan itibaren anne babalarını soru yağmuruna tutarlar.

"Bu nedir? Bu niye böyledir? O kim?" gibi sorular anne babayı oldukça yorar; ama bu sorular içinde öyle bir tanesi daha vardır ki birçok anne baba ansızın yakalanır buna ve doğru cevap bulmanın telaşını yaşar.



O soru, "Allah nerededir?".

Küçüktüm, hayal meyal hatırlıyorum. Anneme sormuştum:

- Anne Allah nerede?

Annem bütün kalbi samimiyetiyle cevap vermişti:

- Allah nerede anarsak orada oğlum.

Bu cevap kafamda yeni soruları da beraberinde getirmişti.

"Allah'ı nerede anarsak oraya geliyor. Tesbih çekenlerin neden hızlı hızlı Allah, diyerek tesbih çektiğini anlamıştım o an. Hep Allah'ı yanlarında hissetmek istiyorlardı demek ki!.."

Zihnimde onlarca soru dolaşırdı. Mesala "Peki ya Allah'ı anmazsak?" diye düşündüğümü hatırlıyorum gece vakti yatağımda uyumaya çalışırken.

Bir süre sonra mahallemizdeki caminin hocası, aynı soruya farklı bir cevap vermişti. Başka bir çocuk "Allahnerede hocam?" diye sorunca Hoca sağ elini kalbine götürerek "Allah kalbimizde oğlum" demişti.

Bu cevap annemin verdiği cevaptan daha çok düşündürmeye başlamıştı beni.

"Allah kaç tane ki? Herkesin kalbinde Allah varsa o zaman neden 'Allah bir' diyoruz?  Allah insanların kalbine niye giriyor ki?" gibi birçok soru aklımdan geldi, gitti, durdu.

Tüm bu sorularımı çocukluk yıllarımda ne kimseye sorabildim ne de bu soruların sorulduğu bir ortamda verilen cevapları duyabildim.

Bilinçaltında büyüyen Öcü

Televizyon kanallarının birinde, çocuk terbiyesi konusunda bir programa rastlamıştım. İzleyicilerden gelen sorulara cevap vermeye çalışan bir psikoloğa, bir anne, çocuğuyla ilgili bir soru sordu:

"5yaşında bir oğlum var. Israrla bana ' Anne, Allah nerede? diye soruyor, ben de 'Oğlum Allah kalbimizde' diye cevap veriyorum. Sizce nasıl cevap vermeliyim?"

Televizyonda soruları cevaplandıran uzmanın cevabı oldukça göz yaşartıcıydı.

"5 yaşındaki bir çocuğa kalbinde Allah var, diye cevap vermeniz, çocuğun aklına yeni birçok soru işaretlerini doğurabileceği için doğru bir cevap değil. O nedenle, oğlunuzun bu sorusuna 'Allah çook uzaklarda onu biz göremeyiz' diye cevap vermenizi tavsiye ederim" deyiverdi.

Televizyon ekranlarındaki bu diyaloğu duyunca çocukluk yıllarıma döndüm ve o yıllarda aklıma takılan soruları hatırladım. Bizzat o dönemi yaşamış biri olarak bu cevap beni çok üzmüştü.

"Allah nerede?" sorusuna verilen bu tür yanlış cevaplar, çocuğun bilinçaltına yerleştirilmiş saatli bir bomba gibi "tik tak" ederek patlayacağı anı bekler. Eğer uygun bir zamanda uzman birileri tarafından saatli bombanın kabloları çekilmez ise çocukluk yıllarını atlatan gencin içinde dev gibi bir patlama olması işten bile değildir.

Her Kalpte Allah Varsa Kaç Tane Allah Var?

Henüz eşyalar arasında ilişkileri tam olarak kuramamış yedi yaş grubundan önceki çocuklara verilecek "Allah kalbimizde" cevabı, çocuğun zihninde birçok yeni soruyu tırmalayacaktır:

"Her kalpte Allah varsa kaç tane Allah var?"

"Kalbimizde Allah nasıl nefes alıyor?"

"Allah içimde kımıldarsa ben korkarım."

...

Çocuğun hayal gücü nispetinde yeni yeni sorular ortaya çıkacaktır. İç içe geçmiş, anne babanın artık cevap veremeyeceği yeni sorular...

Annemin ben daha çok küçükken söylediği, "Allah nerede anarsan oradadır" cevabı da yine soyut düşünme dönemine geçen 7 yaş grubu çocuklarda, "Ya Allah'ı anmazsak... O zaman Allah orada yok mu?" gibi paradoksların yaşanmasına neden olacaktır.

Bana Dinden, İmandan Bahsetmeyin!

Bütün bu fikrî iç savaşla yetişkinliğe doğru ilerleyen çocuğun alinden birgün birileri tutmaz ve bilinçaltındaki bu çelişki, akrep ve yılanların yuva kurduğu örtüyü kaldırmazsa bir gün o akrep ve yılanlar çocuğa artık "bana dinden minden bahsetmeyin, boş verin böyle şeyleri" dedirterek zihinsel " es geçmelere" neden olabilir.

Peki, "Allah nerede?" sorusuna nasıl cevap verilmelidir? Bu soruya verilecek cevapları, çocukların yaş dönemleri dikkate alınarak üç kategoride topluyoruz:

Yedi Yaşına Kadar Olan Çocuklar

Bu yaş grubundaki çocukların "Allah nerede?" sorusundaki kasıtları, ismini duyduğu eşyaların zihinde şekillendirme çabasıdır. Çocuk en iyi bildiği kavram ile yeni duyduğu şey arasında kıyas yaparak çevreyi tanımaya çalışır. Örneğin, "Bir hafta sonra teyzene gideceğiz" dediğinizde, çocuk "bir haftanın" ne demek olduğunu henüz bilmiyorsa "Yedi kere akşam olacak, ondan sonra gideceğiz" tarzında açıklamalısınız. Yani çocuk, bir önceki tanıdığı ile bir sonraki tanınacak arasında ilişki kurarak hayatı algılamaya çalışır.

Bu itibarla, çocuk eğer "Allah çook uzaklarda" diye duymuşsa bu uzaklık onun zihninde bir şeylerle kıyasa bile tutulacaktır. "Ankara kadar uzakta... İstanbul kadar uzakta... Yıldızlar kadar uzakta..." gibi. Bu nedenle bu yaş grubundaki çocuklara verilecek cevaplar, bir mesafe, şekil, görüntü içermemeli, aksine ileriki yaşlarda kendisinde merak hissi uyandıracak, Allah arayışını kesmeyecek cevaplar olmalıdır. Verilecek olan cevap, zihnin bir köşesinde alarmı kurulmuş bir soru olarak her an mevcudiyetini korumalıdır.

Bu yüzden bu yaş grubu çocuklara verilecek cevap konusunda, çocuk ile aile arasında şu iletişimi tavsiye ediyoruz:

"Oğlum ağaçları yaratan Allah. Kuşları yaratan Allah. Çiçekleri yaratan Allah. Bizi yaratan Allah. Onun yarattığı herşeyi etrafımızda görüyor, hissediyoruz... Ama o nerede ben bilemiyorum. Hissediyorum her an O bizimle... Ama nerede olduğunu bilemiyorum."

Bu yaştaki bir çocuğun "Allah nerede?" sorusuna aradığı cevap, fizyolojik, tasavvufi ve bilimsel derinlikte ve yoğunlukta olmamalı, aksine verilecek cevap, bir sonraki zihinsel yaşta verilecek cevaba hazırlık niteliğini taşımalıdır.

On Dört Yaşına Kadar Olan Çocuklar

Bu yaş grubu çocuklara verilecek cevapta, akıl ve mantık ön planda olmalı veya soruya, soru ile karşılık verilmelidir. Çocuğa kendi zihnî kapasitesi ölçümünde ufuk ve düşünce boyutu açacak yaklaşımlar sergilenmelidir.

Örneğin "Allah'ı görmemiz mümkün değil. Nasıl mı? Bana havayı gösterir misin? Gösteremezsin. Çünkü gözlerimiz her şeyi göremiyor. Göremiyoruz; ama havanın varlığını her an, her yerde hissediyoruz. Çiçekleri yaratışında hissediyoruz ki hemen yakınımızda. Kuşları yaratışından hissediyoruz ki bizimle beraber. O, her an, her yerde... Nefes alırken, uyurken, uyanıkken hep bizimle..."

Yirmi Yaşına Kadar Olan Çocuklar

Bu yaş grubundaki gençlere ise bu yazının  başında geçen (tasavvufi) açıklamalar yapılabilir. Gençlerle, şu anlayışta bir iletişim içinde olunmalı:

"Allah kalbimizde. Eğer kendimizi ve kalbimizi keşfedebilirsek onun bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu göreceğiz" ya da "Allah ötelerde. Kürsüsünde. Arşında... O, kainatı her an kuşatmış hali ile her an her zerrenin hakimi ve sahibi..."

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder