Her çocuk, koyulan kuralları bir dereceye kadar zorlar. Aslında anne babanın kurallarının sınanması, çocuğun gelişme sürecinin normal bir parçasıdır. bizi sınamaları, kendi hissettikleri bazı duyguları anlamadıklarını gösterir. Verdiğimiz tepkilere bakarak kendi duygularıyla nasıl baş edebileceklerini öğrenirler. sınırlarımızı zorlayarak ilişkilerimizde nezaket kurallarına ne kadar dikkat ettiğimizi öğrenirler. Yaramazlık yapıp sınırlarımızı zorlayarak bağımsızlığa doğru ilk adımlarını atmış olurlar. Böylece onları tamamen kontrol edemediğimizi göstermek isterler.
Ailenin Temel Kuralları
Ailedeki herkesin üzerinde anlaştığı kuralları bir kağıda yazın ve gerektiğinde kolayca gösterebileceğiniz bir yere asın. Çocuğun yanlışlarına işaret etmek yerine ona, doğru şeylerin nasıl yapılacağını gösterin. Montessori felsefesinden ilham alan evlerde genelde az sayıda temel kural vardır:
- Herkese saygılı davran.
- Kullandığın şeyi, işin bitince yerine koy.
- Bir şey kırarsan ya da dökersen kendin temizle.
- Bir şey kırarsan ya da dökersen kendin temizle.
- Daima doğruyu söyle. bir yanlış yaptığında itiraf etmekten korkma.
Temel kurallarınızdan biri de, çocuğunuz bir şey döktüğünde, onu kendisine temizletmek olsun.
Ailenizin temel kuralları son derece kesin ve net olmalıdır. Yasakları dayatmak yerine, olumlu bir şekilde açıklayın. Kurallar, "Bunu yapma!" demek yerine, çocuğunuzun neler yapması gerektiğini söylemelidir. Günlük yaşam becerilerini öğrettiğiniz herhangi bir derste olduğu gibi ona bu kurallara nasıl uyması gerektiğini öğretin. Teşvik ettiğiniz davranışlarda ona örnek olun. Doğru davranışlarını yakalamaya çalışın. Doğru yoldaki küçücük bir adımı bile fark ettiğinizi hissettirerek onu destekleyin. Her yeniş beceride ustalaşana kadar beklemeyin. Ustalaşma yolunda onu teşvik edin.
Çocuğunuz temel kurallardan birine uymadığı zaman, onu azarlamadan, tehdit etmeden ve cezalandırmadan önce yapabilecek çeşitli şeyler vardır. Ona daha uygun seçenekler sunabilirsiniz. Temel kuralı hatırlatarak kibar fakat kesin bir dille uymasını isteyebilirsiniz. Sinirlerinize hakimseniz çocuğunuza kuralın neden gerekli olduğunu tekrar açıklayabilirsiniz. Tutarlı olun. Uygulayamadığınız kuralı, temel kurallar listesinden çıkarın. bir sürü kural yerine, uygulanabilen birkaç kural çok daha iyidir.
Montessori Eğitimine Göre "Hayır"ları Azaltmak
Zaman zaman her çocuk inatçılık yaparak "Hayır ben istemiyorum!" der. Bu, klasik bir güç mücadelesidir. İlk çocukluk döneminde başlar, bütün çocukluk ve erişkinlik dönemi boyunca sürer. İlk çocukluk çağı genelde "Korkunç iki yaş" olarak adlandırılır. Fakat bu, her küçük çocukta güç mücadelesi yaşanır anlamına gelmez.
Güç mücadeleleri, anne baba ile çocukların kendi tavırlarını koyduğu ve ik taraftan hiçbirinin taviz vermediği bir durumdur. Bunun altında tarafların engellenip tehdit edilme endişesi yatar. Anne babalar çocukların kendi otoritelerine açıkça meydan okuduklarını hissederler. Kendilerini kanıtlamaya ve anne babalarıyla ilişkilerinde bir güç dengesi kurmaya gayret ederler.
Montessori Eğitimine Göre Çocuklara Karşı "Cezalandırma, Öğret" Yaklaşımı
Eğitimde tehdit ve ceza, iyi yöntemler değildir. Çocuklar sinirliyken veya kişiliklerini kanıtlamak istediklerinde çoğunlukla yanlış davranırlar. Cezalandırılmaktan korkmazlar. Fakat ceza veya tehdite maruz kalan çocuklar, sevgimizi geri kazanma konusunda endişe duyarlar. Oysa çocuklar, ceza yerine farklı disiplin yöntemleriyle de eğitilebilir. Hemen sonuç almak için uygulanan cezaların etkisi, nadiren uzun süre devam eder ve bu cezalar sadece, tehdit edilen kişi dikkate alırsa işe yarar. Çocuğunuza her şeyi dosdoğru yapmasını öğretin. Hakaret etmek ve sinirlenmek yerine pozitif olun ve pozitif şeyler üzerine vurgu yapın. Bu, her zaman kolay değildir. Ceza ve azardan kaçınmak için öncelikle, cevap alamayacağınız soruları sormayın. Örneğin, "Sana kaç defa söylemek zorundayım...?" gibi bir soru sorulursa buna uygun cevap "Bilmiyorum, kaç defa söylemek zorundasın baba?" olabilir. Saçma sorular sorulursa saçma cevapların da gelme olasılığı yüksektir.
Ebeveynler İçin Çocuklara Karşı "Hayır" Diyebilme Stratejileri
İşte size güç mücadelelerini azaltmada ve "Hayır!" diyebilmede faydalı olabilecek bazı stratejiler aşağıda sıralanmıştır:
- Seçme hakkı verin. Çocuğunuza, iki eşit alternatif arasında seçim yapma şansı verin. Örneğin, "Yemekte su mu yoksa domates suyu mu istersin?" diye sorun.
- Çocuğunuza kibarca "hayır" demeyi öğretin. "Anne, bunu şimdi yapmak istemiyorum" gibi...
- Robert Heinlein'in aile ile ilgili altın kuralını hatırlayın: "Karı kocanın ve anne baba ile çocukların birbirlerine, bir yabancıya karşı davrandıklarından daha kibar ve nazik davranmaları gerekir."
- Fazla yumuşak olmayın. Kuraldan vazgeçmek yerine uzlaşmayı tercih edin. İstediğinizin hepsini alamasanız bile önemsediğiniz şeyleri yaptırabilirsiniz.
- Güç mücadelelerini en aza indirgeyin. Çocuğunuza bilinçli bir bağımsızlık ve sorumluluk vererek kendini güçlü ve yetişkin hissetmesini sağlayabilirsiniz.
- "Hayır"ı tasarruflu kullanın. Sadece önemli meselelerde, örneğin çocuğunuz kendine ya da etrafındakilere zarar verecek hareketlerde bulunursa "hayır" demelisiniz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder