19 Mayıs 2016 Perşembe

Çocuklar Deneme Yanılma Yöntemiyle Hayatı Öğrenir

Sevgili ziyaretçilerimiz, çocukların hata yapabileceklerini önceden kabullenip buna hazırlıklı olmamız gerekir. Çocuklarda “deneme-yanılma” çok etkili bir öğrenme aracıdır. Atalarımız “hatasız kul olmaz” demişler. Hatasız insan olmayacağına göre, hatasız çocuk da olmayacaktır. Bunu kabullendiğimiz zaman çocuğun hata yapmasını normal karşılar; “deneme yanılma” yoluyla bundan ders çıkarmasına fırsat tanımış oluruz. Çocuğun hata yapmasına izin vermez, devamlı koruyup kollar, onun adına sorumluluk alırsak; hatalı davranışın sebep ve sonuçlarını düşünmesine ve bundan ders çıkarmasına fırsat vermemiş oluruz.


Çocuklar yaratılışta sorumluluk almaya ve kendi işlerini kendileri görmeye yatkındır. Yeni yürümeye başlayan çocukları gözlemleyerek bunu fark edebilirsiniz. Yürürken elinden tuttuğunuz zaman, yardımınızı istemez. Elini elinizden kurtarmaya, sizin desteğiniz olmadan yürümeye çalışır. Atalarımız “çocuk düşe kalka yürümeyi öğrenir” demişler. Dikkatsiz yürüdüğünde düşüp bir yeri incinen çocuk, deneme-yanılma yoluyla düşmemek için daha dikkatli yürümesi gerektiğini öğrenmiş olur. Düşecek (hata yapacak) endişesiyle elini bırakmadığınız veya düştüğü zaman, bir yeri incinip incinmediğini bilmeden koşup kaldırdığımız zaman, çocuk kendi başına dikkatli yürümeyi ve düştüğü zaman kendi çabasıyla kalkmayı öğrenemez.

Yeni emeklemeye başlayan bir çocuğa, yanan sobaya veya sıcak ütüye doğru giderken on kere “Cıs! Cıs!” demeniz bir anlam ifade etmez. Ancak sobaya veya ütüye yaklaşıp elini değdirdiği zaman, deneme-yanılma yoluyla sıcak sobanın veya ütünün el yaktığını, “Cıs! Cıs!” uyarısının el yakmak anlamına geldiğini öğrenmiş olur.

Okula yeni başlayan bir çocuğa “sınıfta öğretmenini dinlemezsen, ders çalışmazsan, verilen ödevleri yapmazsan, kurallara uymazsan tembel bir öğrenci olursun, sonunda zayıflarla dolu bir karne alırsın, sınıfta kalırsın” diye nasihatler etmenin bir anlamı yoktur. Bunları anca yaşayarak öğrenecektir. Ders çalışmadan ve ödevini yapmadan okula gittiği zaman öğretmeninden ikaz alacak veya azar işitecek, mahcup olacak, üzülecek, deneme-yanılma sonucu, ders çalışmadan ve ödevini yapmadan okula gitmenin iyi bir şey olmadığını yaşayarak öğrenmiş olacaktır.
Okula başlayan bir çocuk okuma yazma öğrenmeye çok heveslidir. Öğretmenini dikkatle dinler, verilen ödevleri özene bezene, zevkle yapar. Çocuğun gözünde öğretmen çok bilgili, önemli ve büyük bir insandır. Öğretmenin anlattıkları mutlak doğrudur. Öğretmen, anne ve babadan daha bilgilidir. Neyin nasıl yapılacağını öğretmen daha iyi bilir. Anne baba profesör de olsalar, ders ve ödev konusunda onların söyledikleri değil, öğretmenin söyledikleri doğrudur ve önemlidir. Anne baba yardımcı olmaya çalışırken öğretmenden farklı bir şey söylediğinde kabul etmez. “Hayır, öğretmenim böyle yapmamızı söyledi” der.

Her şey yolunda giderken, çocuk yardım istemediği halde, anne baba çocuğun derslerine ve ödevlerine yardım etmeye başlar. Bazı anne babalara bu da yetmez, çocuk okuldan gelince başına dikilir, ders çalıştırır, ödevlerini yaptırır. Öyle ki, çocuk bir şekilde ödevini yapmadan veya bitirmeden yatsa; öğretmenine mahcup olmasın diye ödevini yapan anne babalar var. Çocuk anne ve babanın çalıştırdığı dersten ve yaptırdığı ödevden aferin alınca sevinemez. Neden? Çünkü aldığı aferin kendi emeğinin karşılığı olan bir aferin değildir.
Okulun başladığı günden itibaren anne ve babadan devamlı yardım alan bir çocuk şöyle düşünecektir: “Demek günlük derslerimle ilgilenmek ve ödevlerimi yaptırmak anne ve babamın görevi.” Eğer ödevini yapmadığında anne baba endişelenir, zayıf aldığında anne baba üzülürse çocukta sorumluluk ve iç denetim duygusu gelişmeyecek; kendi başına ders çalışma alışkanlığı kazanamayacaktır. Çünkü çocuklar bu tarz bir anne baba tutumuyla karşı karşıya kaldıklarında deneme yanılma yoluyla hayatı öğrenemezler. Hazıra konma ve başkalarına bağımlı yaşama haline kendilerini kaptırıverirler.

Sonuç olarak;

Hayatlarını deneme-yanılma yöntemiyle keşfeden çocuklar, kendi başına birey olma yolunda sağlam adımlarla ilerlemektedirler.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder