13 Nisan 2016 Çarşamba

İsimlerin Çocuklar Üzerindeki Etkileri Nelerdir

Sevgili ziyaretçilerimiz gündelik yaşantıda insanın işittiği her bir kelime, gördüğü her bir olay ruhunda farklı etkilere sebep olur. Hatta öyle ki psikolojik rahatsızlıkları bulunan bir kişi ile psikolog arasında gerçekleşen bir görüşmelerinin kişinin ruhundaki düğümlerin çözülmesine, içinden çıkamadığı birtakım sorunların kaybolmasına nasıl da yol açtığını bilmeyen yok gibidir. Çünkü söz bir büyü tesirindedir, hitap edilen kişiye bir ok gibi saplanır ve onun ruhunda birtakım dalgalanmalara neden olur.



Birtakım kelimeler vardır ki insan o kelimeyi duyduğu an vücut otomatik bir tepki verir. Yoklayın lütfen kendinizi; "yağmur" kelimesinin ruhunuzda oluşturduğu dalgalanma ile "fare" kelimesinin ruhunuza gönderdiği sinyal anı mı? Veya "çiçek" kelimesinin ruhta oluşturduğu etkiyle "diken" kelimesinin ruhta oluşturduğu etki aynı mı? Tabii ki değil. Çünkü her bir kelime kendine has bir de ruh taşır. Bir "çiçek" kelimesinin ruh ile bir "diken" kelimesinin ruhu birbirinden farklıdır.

Kelimeler, nasıl ruh elbisesi giyer?

Peki, bir kelime üzerinde taşıdığı ruhu nasıl edinir? Bir kelimenin ruh elbisesi giymesi üç unsurla olur. Bunlardan birincisi, kelimenin kullanıldığı toplumda o kelimeye yüklenmiş anlam ile şekillenmesidir. Yani aslında her bir kelimeye o kelimeyi kullanan toplum tarafından "ruh elbisesi" giydirilir. Örneğin "çiçek" kelimesini İngiltere'de kullanmış olsak bu kelimeyi duyan  kişinin ruhunda oluşan etki, Türkiye'deki bir insanın ruhunda meydana gelen etkiden farklıdır. Çünkü İngiltere'de kullanılan "çiçek" kelimesi henüz hamdır ve ruhsuzdur. Bir İngiliz'e sorsanız; "Çiçek kelimesiyle ruhunda ne uyandı" diye; alacağınız cevap hep aynı olacaktır: "Ne denildi anlamadım; ama çat çut diye bir ses geldi kulağıma!" der. Bizim ruhumuza serinlik veren bu kelime İngiliz'in kulağını tırmalamıştır.

İkincisi, kelimeniz çıkış melodisiyle etkinlik kazanmasıdır. Örneğin dünyada kabul görmüş bir gerçek vardır ki Fransızca kelimelerin melodisiyle Almanca kelimelerin melodisi birbirinden farklıdır. Almanca bilmeyen bir kişi Almanca konuşulan bir ortama girse konuşulan konu çok muhabbet dolu bir konu olsa bile o konuşmayı dinleyen kişi muhtemelen tartışma yapılıyor gibi hissedebilir. Çünkü Almanca kelimelerin melodisi kulağa "hırçınlık ve agresiflik" çağrıştırmaktadır. O nedenle olsa gerek ki "Bir askere emir vermek için en güzel lisan Almanca lisanıdır" denilmektedir. Tıpkı bunun gibi Fransızca bilmeyen biri Fransızca tartışmaların yapıldığı bir ortama kulak kabartsa duyduğu kelimelerdeki melodik yapı ona tartışma havası değil, güzel sözlerin sarf edildiği yanılgısını oluşturabilir.

Üçüncüsü; "ateş" kelimesi yangını, yanmayı, acıyı çağrıştırdığı için "ateş" kelimesinin taşıdığı ruh, insan ruhunu rahatsız edici olabilir ya da iğne kelimesinin insan ruhundaki tesiri "iğne" kelimesinin taşıdığı anlamla da birebir ilgilidir. Tıpkı bunun gibi, bazen isim başlangıç itibarı ile çok normal olsa da zaman içinde o kelimenin çağrıştırdığı anlam farklılaşmış olabilir. Örneğin rahmetli Kemal Sunal'ın "İnek Şaban" filminden dolayı "Şaban" ismi başlangıçta güzel bir anlam taşıyorken bu filmin gösterime girdiği andan itibaren farklı anlamlar çağrıştırmaya başlamıştır.

İnsan Kullandığı İsim İle Bazen Eziyet Çeker

Tüm bunları söyledikten sonra insanların üzerlerinde taşıdığı isimlere baktığımızda, gördüğümüz manzara gerçekten çok ürkütücü ve düşündürücüdür. Mademki "söz bir büyü" tesirinde kuvvetli oklarla insan ruhuna saplanmaktadır, psikolojik rahatsızlıkların aşılmasında kelimelerin gücünden faydalanılmaktadır, o halde bir insan bir ömür boyu, boynunda taşıyacağı kendine ait sözün yanlış seçilmesinin psikolojik kurbanı olabilir. Kişinin kullandığı ismin fonetik melodisi insan ruhunda rahatsızlık oluşturuyorsa ya da kişinin taşıdığı o isim o toplum tarafından hoş karşılanmıyorsa veya kişinin taşıdığı ismin manası negatiflik içeriyorsa, bu durumda o kişi bir ömür boyu kendisine her hitap edilişteki ruh dalgalanmasını, kendisine bakanların gözünde de negatif anlamları farkında olmadan üzerinde taşıyacaktır.

Bunun tersi düşünüldüğünde, bir insan bir ömür boyu, boynunda taşıyacağı sözün doğru seçilmemesinin psikolojik kurbanı olabilir. Kişinin kullandığı ismin çıkış melodisi insan ruhunda rahatsızlık oluşturuyorsa ya da kişinin taşıdığı isim o toplum tarafından hoş karşılanmıyorsa veya kişinin taşıdığı ismin manası negatiflik içeriyorsa, bu durumda o kişi bir ömür boyu kendisine her hitap edilişteki ruh dalgalanmasını, kendisine bakanların gözünde de negatif anlamları farkında olmadan üzerinde taşıyacaktır.

İsim Tekrarı İle Oluşan Mistik Tesir

Aslında her insan kendi isminin zengini veya kurbanıdır. Kaderine tesir eden çok önemli güçtür taşıdığı isim. Çünkü o isim ve o isimle birlikte anılan ruh, kişiyi bir ömür boyu tesir altında tutacaktır. Bir insanın yaşamı boyunca duyduğu en çok kelimenin kendi ismi olduğu düşünülürse taşıdığı ismin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Zira bir kelime ne kadar çok tekrar edilirse o kelimenin taşıdığı ruh o kişiye daha kuvvetli tesir eder.

Bunu başka bir örnekle izah edelim: Bütün dinlerde birtakım kelimelerin tekrarı ile ibadet yapıldığı bilinmektedir. Artık modern psikoloji de kabul etmektedir ki kişiler birtakım kelimeleri -ve tabii o kelimelerin bağlı olduğu ruhu- ne kadar çok hisseder ve ne kadar çok tekrar ederse kullanılan kelimenin ruhu o kişinin ruhuna çok ciddi tesir oluşturmaktadır. Örneğin "Allah" kelimesinin sık sık tekrar edilmesiyle kişinin ruhunda oluşan "dinginlik" ve "huzur" gözle görülen bir gerçektir.

Zira "Allah" kelimesinin ruhunun o kişinin ruhuna teması, belli bir etkileşimi de beraberinde getirmektedir. Hatta Hindistan gibi büyü ve büyücülüğün çok meşhur olduğu bazı ülkelerde, yine birtakım mistik kelimelerin tekrarıyla büyücülük yapıldığı bilinmektedir. Tüm bu bilinenleri yeniden yan yana getirdiğimizde görülmektedir ki insanın taşıdığı "isimler" ve "sıfatlar" o kişinin karakterinin oluşmasında büyük rol oynamaktadır.

Çocuğa konulan her “güzel” isim, çocuğa “uy­gun” olmayabilir

Tabii ki her ebeveyn kendince çocuğuna uygun bir isim koyduğunu düşünür. Ancak burada bir noktanın altını çizmekte fayda var ki o da çocuğa konulmuş olan her güzel isim, çocuğa uygun isim olmayabilir.

Örneğin Amerika'da çocuk isimleri üzerine yapılan bir araştırmada, ismi "Başarı" olan çocukların hayatlarının başarısızlıklarla dolu olduğu ve çok defa uyuşturucu ve alkol bağımlılığına yöneldiği tespit edilmiştir. Aslında "Başarı" ismi güzel bir isim olmasına rağmen çocuk için uygun bir isim değildir. Neden? Çünkü bu isim, çocuğu "aşırı tetikleyici" bir isimdir. Yani çocuğa her "Başarı" diye seslenildiğinde, yapmakta olduğu işlerde başarılı sonuçlar çıkması yönünde kendinde bir psikolojik tetiklenme hissetmektedir. Örneğin daha ilkokul yıllarında "Başarı" isimli öğrenci kendini derslerde "başarılı" göstermek zorundadır. Aksi takdirde her başarısızlığının karşısında arkadaşlarının alay konusu olma, onların kendisine "Hayırdır, Başarı, başarısız mı oldun?" esprisine konu olma riski vardır. Başka bir deyişle, çocuk kendi isminin kendisini motive edici yanı ile kendi kabiliyeti arasında sıkışıp kalabilir. İnsan tabiatında "başarılı" olmak kadar "başarısız" olmak da çok normaldir. Devamlı başarılı olmak insana ait bir özellik değildir. İnsan başarılı olduğu kadar başarısız oldukça da insandır.

Eğer anne baba, insan olmanın en tabii gereği olan "başarısızlık" kanalını çocuğa koyduğu isimle kapatmaya kalkarsa böylesi bir çocuk, karşılaştığı her bir başarısızlığı kendi ruhuna saplanmış bir ok gibi hissedecek ve bir süre sonra da aldığı bu darbelerin acısıyla kendisini teselli etmek için birtakım anormal davranışlar sergileyecektir. Bunlar "Artık hiçbir şey umurumda değil" diyerek hayattan kopuşlar olabileceği gibi, Amerika'daki örneklerde olduğu gibi, uyuşturucu ve alkolden teselli arayarak ruhundaki sıkıntıları dindirme gayreti de olabilir.

Yukarıdaki örneği bizim toplumumuza yönelik olarak daha belirgin hale getirmek gerekirse Türkçeye girmiş olan motive edici isimlerin örneğin "Yiğit", "Aslan", "Yüce" gibi çocuğun ruhunu her an aşırı tetiklediği bilinmeli. bu isimlerin gereğini yerine getirmeye çalışan çocukların her an ismi ile tetiklendiğini ve isminin gereklerini sergileyebilmek için çırpınma riskinin bulunduğunu bilmek gerekir. Hatta çocuğun ismiyle çocuk arasında bir uyumsuzluk varsa bu da çocuk ruhunda ayrı bir yıpratıcılık taşır. Örneğin boy ve kilo itibariyle "cılız" olan bir çocuğa "Yiğit" isminin kullanılması o çocuğun bir ömür boyu ruhen çelişki içinde kalacağı veya isminden kaynaklanan aşırı tetiklenme haliyle "anlamsız" yiğitlikler sergileme riskinin oluşacağını anne babalar bilmelidir. Böylesi bir çocuk için fiziksel olarak güçsüz olsa da beline koyduğu bir silahla yiğitlik sergilemeye çalışması, taşıdığı bir bıçakla kendisini teselli etmeye çalışması bu çerçevede düşünülmesi gerekir. 

Cansız Varlıkların ve Hayvanların İsimleri İle Çocuklara Hitap Etmek Doğru mudur?

Çocuğun ruhunun kaldıramayacağı isimlerden yukarıda bahsettik. Bunun yanında çocuklara konulan hayvan isimleri ve cansız varlık isimleri de vardır ki bunlara da değinmeden geçemeyiz. 

Aslında bazı anne babalar, çocuklarına hayvan isimleri koyarken o isimlerin bir hayvana da ait olduğunu düşünmeden ancak o hayvanın güzel bir yönünü hayal ettiği ve toplumda da sık kullanıldığı için bu isimleri tercih ettiği bilinen bir gerçektir. Ancak her ne olursa olsun, bir hayvanın ismi insana yüklendiğinde, o insanın ismini taşıdığı hayvanın sıfatını taşımak için aşırı bir motivasyon içine gireceği açıktır. Yukarıda verdiğimiz örnekte kuzu gibi ruha sahip Kurt isimli çocuk veya sessiz sakin bir ruha sahip olan Kurt isimli bir çocuk veya bunların tam tersi olarak yırtıcı ve parçalayıcı bir karakteri bulunan Ceylan isimli bir çocuğun yanlış ve belki de imkansız bir motivasyonla motive edildiği açıktır.

Bununla birlikte birtakım cansız varlık isimleri de vardır ki bunlarla da çocuğa hitap etmek doğru değildir. Örneğin ruhunda cıvıl cıvıl ve sosyal olan bir çocuğa "Kaya" ismini koymak ne kadar doğrudur? Evet belki anne babalar çocuklarına yaşamlarında "Kaya gibi sert olsun, yıkılmasın" diye bu ismi koyuyor olabilir veya bu ismin kulağa hoş gelen fonetik yapısından dolayı anne babalar bu ismi tercih ediyor olabilir; ama kullanılan isme ait sıfat ve özelliklerin çocuğun ruhunda negatif tetiklemelere neden olacağı unutulmamalıdır.

Çocuğa Tercih Edilecek İsimler Nelerdir?

Çocuk için tercih edilecek isimlerin daha önce yaşamış ve güzel örnekler sergilemiş insanların isimleri arasından seçilmesi daha uygundur. Daha önceki dönemlerde yaşamış ve ismi güzelliklerle anılan bir insanın ismi çocuğa konularak o insanın "insan olarak" başardığı güzel işler çocuğa örnek olarak sunulabilir. Zira böylesi bir yöntemle, çocuğa sunulan örnek şahıs, insan olmanın gereği olarak yanlışları ile doğruları ile insan ruhuna daha fazla uyum içinde olacaktır; cansız varlık, hayvan ve eşyanın insan ruhuna uyumsuzluğunun  önüne geçilecektir.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder